Tek parti rejimi, devlet yönetimiyle özdeşleşen bir siyasi partinin tek başına yasama meclisi ve hükûmeti oluşturduğu rejimlere verilen addır. Ülkede başka siyasi partilerin kurulmasının yasak olmadığı, ancak devletin tek partiyle yönetildiği de facto durumlara ise tek parti yönetimi denir.1
Parti-devlet bütünleşmesine dayanan tek parti rejimi, modern diktatörlüklere özgü bir yönetim biçimidir. Eski diktatörler genellikle muhaliflerini susturmak ve halkı siyaset alanının dışına itmekle yetinmişlerdir. 20. yüzyıl popülist diktatörleri ise, iktidarı "halktan alma" efsanesini korumaya gayret etmişler, siyasi uyarı ve propaganda işlevlerini en küçük toplum birimine kadar örgütlemeyi hedeflemişler, plebisitler veya benzeri oylama yöntemleriyle "halkın onayını" almaya büyük önem vermişlerdir. Halkı uyarmak ve yönlendirmek görevini üstlenen Parti, bundan ötürü olağanüstü önem kazanarak bazen devletin asli kurumlarının (ordu, polis ve bürokrasinin) dahi önüne geçmiştir.
Tek partili sistemler kendi içerisinde hukuki durumlarına göre üçe ayrılırlar.
Ayrıca bu sınıflandırmanın dışında sistemin geçici olmasına veya demokratikliğine bakılarak başka alt türler de eklenebilmektedir.
Baskı ortamında yapılan 1912 seçimlerinden tek parti olarak çıkan ve Haziran 1913'ten sonra meclisteki tekil muhaliflerin çoğunu tasfiye eden İttihat ve Terakki yönetimi (1913-1918), bazı bakımlardan modern tarihin ilk tek parti rejimi sayılabilir. Rusya'da Kasım 1917'deki devrim ile yönetime el koyan ve bir ay sonraki Duma seçimlerinde diğer partileri tasfiye eden Bolşevik Parti yönetimi, genellikle tek parti rejimlerinin dünyadaki ilk örneği olarak kabul edilir. İtalya'da Mussolini önderliğinde 1922'de iktidara gelen Faşist Parti, 1925'te diğer partileri yasaklayarak tek parti rejimini resmileştirmiştir. Türkiye'de 8 Nisan 1923'te seçilen ikinci Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sadece bir partinin katılmasına izin verilmiş, Kasım 1924'te kurulan muhalefet partisinin Mart 1925'te kapatılmasıyla tek parti düzeni resmi nitelik kazanmıştır; 1950'de Demokrat Parti'nin iktidara gelişi ile sona ermiştir.
Siyasi partilerin katılmadığı 1908 seçimlerinden sonra, İttihat ve Terakki Fırkasının çeşitli baskı ve zorbalık yöntemleriyle Mecliste mutlak çoğunluğu elde ettiği 1912 seçimleri ("Sopalı Seçim" olarak anılır) Türkiye'de ilk tek partili rejim denemesinin başlangıcıdır.3
1913'te İttihat ve Terakki yönetimi belli başlı muhaliflerini idam ve diğerlerini hapsetmek suretiyle siyasi alanda mutlak egemenliğini kurdu.4 1919 Kasım ayında yapılan son Mebusan seçimlerinde de, İttihat ve Terakki geleneklerini sürdüren Müdafaa-yı Hukuk teşkilatı, Anadolu illerinden sadece kendi yandaşlarının seçilmesini sağladı. Seçilmeyi başaran muhalif mebuslar, 12 Ocak 1920'de toplanabilen meclisi boykot ettiler.5
1920'de toplanan Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde nispeten özgür bir tartışma ortamı korundu ve 1922'de birbirine muhalif iki grup oluşabildi. (Bak. Birinci Grup, İkinci Grup).
Nisan 1923'te yapılan İkinci Meclis seçimlerine sadece Birinci Grup üyeleri arasından devlet başkanı Mustafa Kemal Paşa'nın oluşturduğu tek listenin katılmasına izin verildi.6 Seçime katılmayı deneyen bağımsız adaylar çeşitli baskılarla çekilmeye zorlandılar. Sonuçta resmi aday listesi dışında iki veya üç bağımsız aday Meclise girebildi.7 1923'te Cumhuriyet Halk Fırkası/Partisi'nin kurulmasından sonra, 1927, 1931, 1935, 1939 ve 1943 genel seçimlerine sadece CHP listesi katıldı.8 CHP'nin 1927 Tüzüğü uyarınca aday listeleri partinin "değişmez genel başkanı" sıfatıyla Cumhurbaşkanı Atatürk—1938'den sonra "Milli Şef" İsmet İnönü—tarafından belirlendi ve ilan edildi.9
1930 yılında Atatürk'ün girişimiyle bir muhalif parti (Serbest Fırka) kurma denemesi yapıldıysa da, Serbest Fırka kuruluşundan 3 ay sonra kendini feshetti.10
İkinci Dünya Savaşı sonunda, ufukta beliren Sovyetler Birliği tehdidine karşı ABD ve İngiltere'nin diplomatik desteğini kazanmak amacıyla Türkiye tek parti düzenine son verme kararını aldı. 1 Kasım 1945'te İnönü TBMM açış konuşmasında Atatürk'ün de nihai amacının demokrasiye geçmek olduğunu belirterek, '... Tek eksiğimiz hükûmet partisinin karşısında başka parti bulunmamasıdır,' dedi. Aralık ayında CHP'den ayrılan bir grup milletvekili 7 Ocak 1946'de Demokrat Parti'yi kurdular. 1946'nın ilk aylarında birçok yeni parti kuruldu ise de, bunların birçoğu hükûmet tarafından kapatıldı. Örneğin Türkiye Komünist Partisi'yle bağlantılı Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi (TSEKP) ve Türkiye Sosyalist Partisi (TSP) gibi sol partiler açılır açılmaz yasaklandı.
21 Temmuz 1946 seçimlerinde Türkiye'nin ilk çok partili tek dereceli seçimleri yapıldı. Ancak bu seçimde de 1912'de olduğu gibi sandık sonuçları güvenli bir şekilde meclise yansımadı. 14 Mayıs 1950 seçimlerinde ise DP büyük çoğunlukla seçimi kazanarak iktidara geçti.
Türkiye'de 1950 dönemeci, dünyada tek partili bir rejimin savaş veya ihtilal gibi kanlı olaylar olmaksızın serbest seçimlerle sona erdirilmesinin, çok az sayıda, hatta tek örneğidir.
Özel
Genel
Orijinal kaynak: tek parti rejimi. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
TEZİÇ, Erdoğan, Anayasa, s. 341. "Ara Sistem" ↩
1912 seçimlerinin ayrıntılı analizi için Ali Birinci, Hürriyet ve İtilaf Fırkası, Dergâh Yay. s. 120-157. Ayrıca Cemal Kutay, Türkiye İstiklal ve Hürriyet Mücadeleleri Tarihi, cilt 20, İstanbul 1962. ↩
Bu konudaki zengin literatürün özeti için İsmail Hami Danişmend, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, Türkiye Yay. 1972, IV.397-401 ve 402-406. ↩
Ali Fuat Türkgeldi, Görüp İşittiklerim, s. 272 vd.; Mahmut Goloğlu, Üçüncü Meşrutiyet, özellikle sf. 48 vd. Rauf Orbay, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e (Hatıralar), haz. Cemal Kutay, III.294 vd. seçimin Sivas ve Ankara'da planlanışına dair ilgi çekici detaylar verir. ↩
Kâzım Karabekir, İstiklal Harbimizin Esasları, s. 138. ↩
Bak. Mete Tunçay, Türkiye'de Tek Parti Rejiminin Kurulması, Yurt Yay. 1981, s. 55-57. Tunçay bağımsız aday Emin (Sazak) Bey'in seçiliş öyküsünü anlatır. Kadirbeyoğlu'nun seçilişinin öyküsü için karş. Ahmet Demirel, Birinci Meclis'te Muhalefet, İletişim Yay. 1995, s. 575-582. ↩
1924 Aralığında yapılan ara seçimlerde de, Bursa'dan bağımsız aday olan (Sakallı) Nurettin Paşa milletvekili seçilmiştir. (Mete Tunçay, a.g.e., s. 117-120) Atatürk döneminde, CHP'ye muhalif olarak seçilen başka bağımsız milletvekili yoktur. ↩
Tüzüğün tam metni için Tunçay, a.g.e. sf. 382. Tartışma için bak. İsmail Beşikçi, Cumhuriyet Halk Fırkası'nın 1927 Tüzüğü, Yurt Yay. 1991, sf 73-80 ↩
Serbest Fırka'nın ayrıntılı öyküsü için Ahmet Ağaoğlu, Serbest Fırka Hatıraları, İletişim Yay. 1994 (yazımı 1938). ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page